Tevella , dostluk kurma, dost olma anlamına geliyor. 

Teberra, uzak durmak anlamına geliyor. 

Aleviler arasında Tevella ve Teberra'nin manası ise Ehlibeytin dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak anlamına geliyor. Ancak tarihsel süreç içerisinde Tevella Teberra'nin anlamı daha önemli hale gelmiştir. Tevella Teberra iyiden, güzelden, haktan, haklıdan yana olmak; zalime, sömürücüye, haksıza, riyakara da karşı olmak anlamına geliyor. Bu anlamıyla bir duruşu, tavrı sembolize ediyor. Ehlibeytin şahsında bir bütün halinde doğrulardan taraf olmayı, haksıza karşı olmayı temsil ediyor. Bazı dar görüşlü kimseler Tevella Teberra'nin taşıdığı anlamı, sembolize ettiği değerleri dar bir çerçevede ele alıyor. Olayın özü ise öyle sanıldığı gibi dar bir çerçevede değildir. Özde bir duruş, tavır vardır. Ve bu duruş Ehlibeytin şahsında bütünsel bir manaya sahip olup mekan ve zamanla sınırlı değildir. Yer yüzünde haksızlık olduğu müddetçe ve doğruları hakim kılma ideali olduğu müddetçe Tevella Teberra da olacaktır.

 

Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu: Beni kendisinden daha çok sevmeyen kimse Allah’a iman getirmemiştir. Benim Ehli Beyt’imi kendi ehlinden daha çok sevmeyen kimse de öyledir. Benim zatımı kendi zatından daha çok sevmeyen Allah’a iman getirmemiştir.

Kaynak: İlel-uş Şerai c. 1 s. 140, Bihar-ul Envar c. 27 s. 86

 

İmam Ali Aleyhisselam şöyle buyurdu: Her kim biz Ehli Beyt Aleyhimusselam’ın dostlarından veya düşmanlarından olduğunu öğrenmek istiyorsa kalbini şununla imtihan etsin: Eğer bizi sevene muhabbeti varsa bizim düşmanlarımızdan değildir. Eğer kalbinde bizi sevenlere düşman ise bizim dostlarımızdan değildir.

Kaynak: Bihar-ul Envar c. 27 s. 53, Emali Müfid s. 334, Emali Tusi s. 72

 

İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Her kim bize laik olduğumuzdan aşağı bir nispeti veren biriyle oturur veya bize yüz çeviren birini methedip överse. Veya bizimle irtibatını kesen biriyle irtibat kurar veya bizimle irtibat kuran birinden irtibatını keser veya bizim düşmanlarımızla dost olursa. Veya bizi seven birisiyle düşman olursa gerçektende Kuran’ı ve Hamd süresini indiren Allah’a kâfir olmuştur.

Kaynak: Emali Saduk s. 111, Bihar-ul Envar c. 27 s. 52, Mişkat-ul Envar s. 84 

 

İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu:Allah-u Teala insanın batınına iki tane kalp bırakmıştır. Zira biriyle sevip diğeriyle düşman olsun. Bizim dostlarımız sevgilerini bizim için halis ederler. Nasıl ki altını ateşe tuttuğunda halis olursa, bizi sevenlerin muhabbet ve sevgileri de böyle olmalıdır. Her kim bizi sevip sevmediğini anlamak istiyorsa kalbini imtihan etsin. Her kim bize karşı olan sevgisine bizim düşmanımızın da sevgisini eklerse o bizden değildir ve bizde ondan değiliz. Allahu Teala böyle bir şahısın düşmanıdır. Aynı şekilde Cebrail ve Mikail’de onun düşmanıdır. Gerçektende Allah kafirlerin düşmanıdır.

Kaynak:Tevil-ul Ayat c. 2 s. 447, Bihar-ul Envar c. 24 s. 314, Emali Tusi s.147 

 

İmam Musai Kazım Aleyhisselam şöyle buyurdu: Mümin kardeşlerin birbirlerini ziyaret etmelerinden şeytan için daha öldürücü bir şey yoktur. İki mümin insan birbirini ziyaret eder Allah’ı yad edip bizim faziletlerimizden anlattıklarında şeytanın yüzünde et kalmayarak hepsi dökülür. Onun ruhu bu şiddet ve dertten acıyla feryat eder. Gökteki melekler ve cennetin hazinedarları onun bu feryadını hissedip onu lanetlerler ve şeytana lanet etmeyen hiçbir mukarreb melek kalmaz.

Kaynak: Usulu Kafi c. 2 s. 188, Bihar-ul Envar c. 63 s. 258