_HZ.MUHAMMED'İN HZ. ALİ SEVGİSİ_
Hz. Muhammed’in Hz. Ali’ye duyduğu sevgiyi anlayabilmek o muhabbeti ve sevgiyi yaşayanların idrak edeceği bir olgudur. Bu konuda saifelerce söz söylenebilir yazılabilir. Hz. Muhammed’in Hz. Ali hakkında söylediği sözleri herkes anlayışındaki inceliğe ve derinliğe göre keşfedebilir, keşif ehli ise batınındaki hakikati zevk eder ve yaşar. Ancak biz zahiren naklolunduğu üzere ifade etmeye çalışalım seyyid seyfullah hazretleri derki:
Resulun Alini sevmek Resullahı sevmektir
Resulullahı sevmek sıdk ile Allah’ı sevmektir
Duada Kur’an da kurb’a meveddet emri kılmıştır
Bu emrin imtisali ol yüce dergahi sevmektir
Hz. Muhammed
“Ben kimin mevlası isem Ali’de onun mevlasıdır.”
“Ya Ali seni müminler sever münafıklar düşmanlık eder.”
“Her peygamberin maddi ve manevi vasi ve varisi olduğu gibi Ali’de benim vasim ve varisimdir.”
“İmam Ali’nin veçhi şeriflerine bakmak ibadet makamına kaimdir.”8
“Ya Ali beni senden seni benden ziyade bilen ve hakayiki eşyayı daha iyi anlayan yoktur.”
Hz. Muhammed’in ne kadar derin ve anlamlı sözleri vardır ki, ancak müminler bu zevki hal eder yaşarlar. Nübüvvet velayete aşıktır. Velayette nübüvvete aşıktır. Velayet ve nübüvvet birbirine aynadır, ikisi birbirini yansıtır. Muhammed Ali’yi işaret eder, Ali Muhammed’i işaret eder. İkisi birbirinden ayrılmaz her kim ki onları birbirinden ayrı telakki eder, delalete kalır. Onlar can ve ten mesabesindedir. Bu sırrı anlayan nice Hakk aşığı erenler nefeslerinde kelam libasıyla örtüp yüksek hakikati dile getirmişlerdir.
Onların birbirinden ayrı olmadığına en güzel örnek (Ali İmran suresi 61) ayettir. “Sana ilimden bir nasip geldikten sonra Hakk konusunda seninle tartışanlara deki: “Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı öz benliklerimizi ve öz benliklerinizi çağıralım ve mübahale edelim Allah’ın lanetini yalancılar üzerine salalım.” Onlar Ehlibeyttir tathir ve pak olanlardır, her türlü ricsten, kirden, riyadan arı ve pak olmuşlardır. Ehlibeyt Hz. Muahmmed Fatma, Ali, Hasan ve Hüseyin’dir” Hz. Muhammed bu ayette oğulları olarak nitelediği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, kadınları olarak nitelendirdiği Hz. Fatma, Hz. Ali efendimizi enfüstü, nefsi diye tanıtmıştır. Hz. Muhammed “Hz. Ali ve ben bir nurdanız.” Demiştir. Kabe de doğan tek kişi Hz. Ali’dir. Onun ismini Hz. Muhammed koymuştur. Kabe’de doğan hakikat Ali’dir. Bu anlayan güruha çok büyük mesajdır.
Ebu Talip Hz. Muhammed’i büyütmüştür. Hz. Ali’yi de kendisi büyütecektir. Hz. Ali Nechül belagada “ Çocuktum henüz o beni bağrına basar, yatağına alırıd, beni koklardı, lokmayı çiğner ağzıma verir yedirirdi. Bende her an, devenin yavrusu, nasıl anasının ardından giderse, onun ardından giderdim; o her gün bana huylarından birini öğretir ve ona uymamı buyururdu. Her yıl hira dağına çekilir, kulluğa koyulurdu. Onu ben gördüm başkası görmezdi.” Der. Kabe de doğan Ali’dir. Hz. Muhammed daha sonra Kabe’nin içindeki putları da Hz. Ali’yi omuzlarına alarak kıracaktır.
Hz. Muhammed “Ali 124 bin peygamberle sır geldi benimle aşikar oldu” demiştir. Bu hakikat bir çok veliye ilham olmuştur. Mevlana “İptidasız evvel o idi, sonsuz ahirde o olur. Peygamberlere yardım eden o idi, Velilerin gören gözü de hakikaten odur. Yüzünün nurlu parıltısı, kendi ziyasından bir güneşi yarattı. O Hakk iledir; Hak ondan görünür. Hakk’a ki, o hak ile ebedidir. Allah yolunda gidenler isteyicidirler; Ali istenilendir. Söyleyenler söylerler, susarlar. O susmaz söyler. Ebedi ilim onun göğsünde parlayıp göründü. Vahiy olunanların sırlarını, o hakikat olarak bildi ve bildirdi. Ümmetlere haykırdı: Allah yolunda Ali sizin kılavuzunuzdur.”der. nice veli bu sırlara atıf yapmıştır. Aşıların velilerin nefeslerine sözlerine baktığımızda Hz. Ali’ye duyulan yüksek aşkı ve muhabbeti görürüz, esasında her kim insanı arzular insan olmak ister, Hz. Ali ile tanışmak zorundadır.
Hz. Muhammed “Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır.”demiştir. Ali kapısından içeriye girmeyen şehri Muhammed’e eremez ermemiştir. İslam’ın içine düştüğü karmaşanın sebebi nübüvveti velayetten ayırmış olmasıdır. Hz. Ali’nin deyimiyle “İslam’ı ters yüz etmişler, ters giyinmişlerdir.” Bunun bu nedenledir ki İslam başsız beden mesabesindedir. Velayet kapısını kapatanlar İslam’ın hakikatinden ve marifetinden nasipsizdir. Fakat Muhammed’i Ali’den ayırmayan yani nübüvveti velayetten ayırmayan Allah Muhammed Ali diyenler, onun izinden gidenler, İslam’ın hakikatini anlamış yaşamış ve yaşatmıştır.
Mekkelilerin Hz. Muhammed’i öldürme kararı aldıkları hicret gecesinde, yatağına yatan Ali’dir bu fedakarlığı cenabı Allah (Bakara suresi 207 ayette) “İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla canını satar Allah kullarına Rauf’tur”der. Yine Hz. Muhammed Medine de kardeşlik akdi okuduğundan Hz. Ali’yi kendisine kardeş edinmiştir. “Ali bendendir ben Ali’denim, onu dost tutan beni dost tutmuştur, bizi dost tutan Allah’ı dost tutmuştur.” (şura suresi 23 ayet) Cenabı Allah Ehlibeyt’i sevmeyi buyurmuştur. Resulü Ekrem “ilminden dolayı Haret-i Adem’e bakmak isteyen, Musa’nın heybetini, İsa’nın ibadetini görmek isteyen Ali İbni Ebu Talib’e baksın.”demiştir.
İbni Abbas’tan naklolunan bir hadiste “Ya Ali, sen benim havzımın sahibisin, gönlümün sevgilisisin, benim vasimsin, ilmimin varisisin, Mevarisi Enbiya’nın müstevdisin, Emni Hüdasın, Allah’ın Hüccetisin, iyilere iman getirenlere hüccetsin” Eba Turab (toprağın babası) demiştir. Hz. Muhammed Mirac gecesinde Ali’yi görmüştür. Mevlana buna atfen “o şeriatta ilim şehrinin kapısıdır. Hakikatte ise iki cihanın beyidir. İki cihanın sultanı Muhammed, Hakk’a yakınlık gecesinde, Allah’a kavuşmanın harem yerinde onun sırrını gördü Ali’nin nutkunu ali’den dinledi. Ali ile birleşilen o yerde Ali’den başkası bulunmaz. Ey efendi benimle boşuna kavga etme. Bu böyledir. Hakikat budur ki hepimiz bir zerreyiz, güneş odur, biz hepimiz bir damlayız, deniz odur.”der.
Hz. Muhammed’in ehlibeytini sevmeden kim ona bağlılıktan ve sevgiden bahis ediyorsa davası batıldır. Kim Ehlibeytinin yolundan dışarıda ise İslam’dan söz etmesi batıldır. Batılla’da davayı Hakka varılmaz kim Hz. Ali’yi severse Hz. Muhammed’i sevmiş olur kim onları severse Allah’ı sevmiş olur. Yüce Allah Ehlibeytinin sevgisinden bizi mahrum eylemesin. Ehlibeyt kimi sevdiyse Allah’ta onları sever. Allah’ın sevdiğini bütüm alemler sever. Ehlibeyt’in hoşnut olduğu Allah’ın hoşnut olduğudur. Allah’ın hoşnutluğunu bütün alemlerin hoşnutluğudur. Kim onlara buğz ettiyse Allah’ta onlara buğz eder. Allah cümlemizi Ehlibeyte nail eylesin.
|