iframe src="https://www.facebook.com/plugins/share_button.php?href=https%3A%2F%2Fuludergah.tr.gg%2F&layout=button_count&size=small&mobile_iframe=true&width=80&height=20&appId" width="80" height="20" style="border:none;overflow:hidden" scrolling="no" frameborder="0" allowTransparency="true" allow="encrypted-media"> ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
   
 
  Nur-u Muhammed'i




Nur-u Muhammed'i ?

Taayyun-i hubbî bir nûr şeklinde belirmiş olduğundan buna doğrudan “Nûr” denildi. Aynı zamanda bir gerçek olması sebebiyle “Hakikat” adını da aldı. Diğer bütün nûrlar bu nûrun yansımaları, diğer bütün gerçekler bu hakikatin gölgeleri niteliğindeydi. Bu sebeple ilk nûr ve ilk hakikat, “Nûru’l-Envâr” (Nûrların kaynağı olan ilk Nûr) ve “Hakikatu’l-Hakaik (Hakikatlerin kaynağı olan ilk Hakikat) olarak anıldı; böylece sonraki nûrlardan ve hakikatlerden ayırt edildi.
 
Yüce Allah bütün varlıklardan önce bu nûru ve hakikati yarattı. İlk yaratılan şey işte bu nûr ve bu hakikat oldu. Sonra bütün nûrları ve hakikatleri bu nur ve hakikatten, bu nur ve hakikat için yarattı.
 
İlk yaratılan, muhabbet olarak vücuda getirilen bu nûr ve hakikate, Nûr-i Muhammedî’nin yanısıra Hakikat-ı Muhammediye de denildi.
 
Yüce Allah, Muhammedî hakikati ve nûru yarattıktan sonra diğer varlıkları bundan yarattı. Bir varlık bu hakikatten ve nûrdan aldığı nasip nisbetinde kemal ve değer kazandı. Bütün melekler, cinler, resûller, sıddıklar ve evliya kemallerini o kaynaktan aldı. Faziletler de ondan geldi.
 
Âlemde hakiki olarak bir tek insan-ı kamil vardır. O da Muhammedî hakikatin gerçek sahibi olan Hz. Muhammed’dir (a.s.m.). Diğer resûl, nebî, sıddık ve velilerin insan-ı kamil oluşları mutlak değil, mukayyed ve izafidir. Hz. Muhammed’e (a.s.m.) varis oluşları, Muhammedî nûr ve hakikatten aldıkları pay oranında kemalden de pay almışlardır.
 
Hz. Adem (a.s.) yaratılınca, Muhammedî hakikat ve nûr açık ve belirgin şekilde O’nda tecellî etti, yansıdı. Daha sonra diğer peygamberler ve velilerde tecellî ede ede son peygamber Hz. Muhammed’e (a.s.m.) intikal etti ve O’nda gerçek sahibini buldu.
 
Resulüllah (a.s.m.) mezkur hakikati şu ifadeleriyle dile getirmiştir:
 
“Allah’ın ilk yarattığı şey benim nûrumdur.”
“Adem su ile toprak arasında iken ben Nebî idim.”
 
Yol içinde yol ararsan yol muhammed Ali'nindir
 
 1✔İlim, hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır.
2✔İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır
3✔Yolumuz; ilim, irfân ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.
Hünkâr Hacı Bektaş'ı veli
Yolumuz Hakk Muhammed Ali yoludur
 
Ya Allah ya Muhammed ya Ali Diyenlerdeniz
Kalsın gönül yol kalmasın-
 
Alevilik,
Hakk Muhammed Ali, Ehl-i Beyt ve Oniki İmam kutsallığını, sevgisini, sevdasını yüreğinde taşıyan;
Keremler Sultanı Ali’yyel Murtaza’nın Hazreti Muhammed’in vekili, vasisi, halifesi, imamet kapısının başı, velayet kapısının şahı olduğuna inanan;
Ali evine ve onun soyuna bağlanan, ikrar-ı bent olup Ali evinin İslam tasavvufu inancıyla hareket
eden;
Hazreti Ali’nin adaletinden, onun insani değerlerinden ayrılmayan;
insanı merkez alıp, yüreği insan sevgisiyle dolu, insanın hak ve hukukuna, bütün canlıların hak ve hukukuna riayet eden; çevre dengesiyle uyum içinde yaşamayı ilke edinen;
bütün inançlara saygı ve hoşgörüyle bakan; din, dil, ırk, cins, renk farkı gözetmeyen;
eline, diline, beline, işine, aşına, gözüne sahip olma ilkesiyle hareket eden;
inançlı, imanlı, ikrarlı, itikatlı insanları bünyesine alarak, onları Hakk’a ulaşmaları için manevi olarak
donatıp doyuran, onlara Hakk’ın hakikatini, göksel hazinenin sırlarını
öğreten;
dört kapı kırk makam, İnsan-ı Kâmil olma yolunda kendini kendisinde fark ettiren; sevgi, hoşgörü, paylaşım, muhabbet, şefkat, erdem, merhametle hareket eden; kinden, kibirden, buğuzdan, kötü duygu ve davranışlardan uzak olmayı yeğleyen; zalimin, sömürenin karşısında yer alıp fakirin, yoksulun, yetimin, garibanın, ezilenin yanında olan; emeği kutsal bilen; ilim, irfan, kemalet ve marifetli bir toplum yaratmak için çalışan; insanlara ve insanlığa hizmet etmeyi ilke edinen; Hakk’ı insanda, insanı Hakk’ta gören; bilimsel temelde hareketi esas alan; Hazreti Ali soyuna dost olanla dost olan, düşman olandan uzak duran bir inanç sistemidir.

Kısaca. Kızılbaşlık Nedir :
Uhut şavaşında yezit ordusu ile Savaşırken sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed( s.a.v) yaralanır dişi kırılır kanı yere düşmemesi için
Hz .Ali başındaki sarığı kanı durdurması için 
Sevgili Peygamberimizin kırılan dişine yarasına tutar ve kan durur . sevgili Peygamberimiz Hz muhammed ( s.a.v ) derki. Ya Ali eğer kanımın bir damlası yere düşseydi dünya Helak olurdu der...Hz.Ali o kanlı sarığı başına sarar yezitlerle şavaşır. Yezit ordusu
Hz Aliye kızılbaşlı der..kızılbaşlık ordan kalma işte kızıl kan sevgili Hz.Muhammed ( s.a.v ) kanıdır....Hala yezit EHLİBEYT'in kanını akıtmakta..
( Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına )
insan olduğunu asla unutma
 
Girdim ilim meclisine,
eyledim kıldım talep;
Dediler ilim geride,
illa edep illa edep... -
Yunus Emre

Hak Yolunda ilerlemek
Yürek işidir, Akıl işi Değil…
Kılavuzun Daima Yüreğin
Olsun, Omzun Üstündeki
Kafan Değil. Nefsini
Bilenlerden Ol;
Silenlerden Değil..
Yol cümleden uludur, kalsın gönül yol kalmasın
 
Biz dürüst insanlar kendini hakka vermiş bireyler olarak. Sevgiyi kendi özümüzde hak bilmişiz.
Yansakta gerçek sevgiden ayrılmayız,
Şu bir gerçekki, dürüst samimi sadık olan, aşktan mahrum edilmiş, bir avuç aşka sevgiye muhtaç kalmış bireyleriz.. Fedakâr cefakâr olan iyi insanlardır. Dünyada Nankörler çok. 

Üzümü hakka vermiş,bir garip devrişim yansamda yakılsamda, sahte aşklara kanmazam, Hak muhammed Ali yolundan ayrılmazam..
Şahım yoluna serimi vermişim, doğru yolu kendimde hak bilmişim..
Hak aşkına...Şah-ı Merdan Ali aşkına
Gerçeğe hü . aşk ile.
Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
 
Yol cumleden uludur 101670 ziyaretçi (147356 klik) Yolumuz islamın özü Hak Muhammed Ali yoludur
ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol