iframe src="https://www.facebook.com/plugins/share_button.php?href=https%3A%2F%2Fuludergah.tr.gg%2F&layout=button_count&size=small&mobile_iframe=true&width=80&height=20&appId" width="80" height="20" style="border:none;overflow:hidden" scrolling="no" frameborder="0" allowTransparency="true" allow="encrypted-media"> ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
   
 
  Alevi inancında Taliplik kapısı.



♡♡♡ ♡♡♡

Alevi inancında, Taliplik kapısı. 

Alevi inancına göre, yola talip olup Hakk yolunda yürümek isteyen; Bir Pire, bağlanması gerekir. Pire bağlanmak; Pirin nasihatına, ilmine, edep erkanına uyacağına ve kendini pire teslim edeceğine dair Allah’a ikrar vermesidir. İkrar; söz vermek, yemin etmek, biat etmek, akt demektir. 
 
Alevi yolunda ikrar vermedeki amaç; Kal-u Bela’dan(Ruhlar aleminde “evet” demekten) beri verilen ikrarı hatırlatmak yani ilk ikrara göndermedir. Dolayısiyle yola girmek isetyen (talip olan) kişinin isteyerek, gönülden inanıp cemde pir ve toplum huzurunda söz vererek yolun kurallarını, ilkelerini yerine getirmekle mükelleftir. Burdaki amaç; Kötüklüklerden arınarak iyi, faydalı ve uyumlu insan olmaktır. Ve manevi anlamda, yeniden doğuş demektir.   
 
Talip; Hakk’ın ilmin-irfanını talep eden, istekli, istiyen anlamına gelir. Muhammed Ali yoluna talip olmak, ikrar(yemin-söz) vermekle başlar. Talibin gideceği ilk kapı, Rehber kapısıdır. Rehber ön bilgilendirmeyi yaptıktan sonra cemde, Pir huzurunda ikrar vererek, yola talip olunur.  
 
Rehber, Farsça Rahbar „yol gösteren, klavuz“ sözcüğünden gelmedir. Rah; „Yol“, Bar; „getiren“ demektir. Yani yolun ilim irfanından haber getiren, bildiren demektir. 
 
Mürşide varmaya talip olursan,
İptida insandan rehber isterler,
Verdiğin ikrara doğru gelirsen,
Aht ile peymandan rehber isterler.
Genç Abdal 
 
Talip; Ocakzade olmayan, isim şahtalibi yani Peyğamber soyundan gelmeyen bütün Aleviler için kullanılan bir sözcüktür ve her talip, bir Pire bağlıdır. “Talip isterse pirini ateşten alıkoyar” cümlesinden yola çıkarak, Talipler de öyle gerektir ki; Çerağ gibi doğru duralar, fitil gibi yanalar, yağ gibi eriyeler, nur gibi ışık vereler, Hakk meydanında tarikat halinde duralar, ikrarından dönmeyeler vede talip olalar, kalıp olmayalar.  
 
Talip olan kişi, yılda bir kere Pir huzuruna çıkarak görgüden geçmesi gerekir. Buna “Mute kable” denir. Mute kable, ölmeden evvel ölmektir yani Hakk’a yürümeden önce manevi hesabını Pir huzurunda vermektir. Alevilikte pir; Yol gösteren, dini önderi, din hizmetcisidir. Dini anlamda kişiyi eğitendir, eğiticidir. 
 
Imam Cafer-i Sadık Buyruğu’nda, Mürşidin-Pirin taliplerce ziyaretleri dahi belli kurallara baglanmıştır. Bu kurallar, Üç sünnet ve yedi farz ilkelerine dayanır. 
 
Üç sünnet
1- Dilinden tevhid kelimesini düşürmeye,
2- Gönlünden kini kibir’i gidere, ve
3- Gönül kırmaya, düşmanlık beslemeye. 
 
Yedi farz
1- Sır saklamak, 
2- Candan geçe ama Hakk yolundan dönmeye, 
3- Hakk’ın terazisine itaat ede,, 
4- Pirden tövbe alıp, pirin gösterdiği yolda yürüye,
5- Pirden, musahip hakkını cemiyete yetire,
6- Pirden hırka(İlim-bilim) giye, kuşak (edep-erkan) kuşana, ve
7- Pirden taç urunmak(Pirin öğüt-nasihatını tutmak, hizmet etmek). 
 
Buyruk’ta da görüldüğü gibi Alevi inancının temeli üç sünnet, yedi farza dayalıdır ve aynı zamanda “taliplik” esası vardır. Dolayısiyle Mürşid-Pir-Rehber de aynı zamanda iyi bir taliptir. Taliplik görevinide büyük bir sadakatle, gönül rızalığı ile yaparlar.
=Seyyid Hakkı=
 
Yol içinde yol ararsan yol muhammed Ali'nindir
 
 1✔İlim, hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır.
2✔İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır
3✔Yolumuz; ilim, irfân ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.
Hünkâr Hacı Bektaş'ı veli
Yolumuz Hakk Muhammed Ali yoludur
 
Ya Allah ya Muhammed ya Ali Diyenlerdeniz
Kalsın gönül yol kalmasın-
 
Alevilik,
Hakk Muhammed Ali, Ehl-i Beyt ve Oniki İmam kutsallığını, sevgisini, sevdasını yüreğinde taşıyan;
Keremler Sultanı Ali’yyel Murtaza’nın Hazreti Muhammed’in vekili, vasisi, halifesi, imamet kapısının başı, velayet kapısının şahı olduğuna inanan;
Ali evine ve onun soyuna bağlanan, ikrar-ı bent olup Ali evinin İslam tasavvufu inancıyla hareket
eden;
Hazreti Ali’nin adaletinden, onun insani değerlerinden ayrılmayan;
insanı merkez alıp, yüreği insan sevgisiyle dolu, insanın hak ve hukukuna, bütün canlıların hak ve hukukuna riayet eden; çevre dengesiyle uyum içinde yaşamayı ilke edinen;
bütün inançlara saygı ve hoşgörüyle bakan; din, dil, ırk, cins, renk farkı gözetmeyen;
eline, diline, beline, işine, aşına, gözüne sahip olma ilkesiyle hareket eden;
inançlı, imanlı, ikrarlı, itikatlı insanları bünyesine alarak, onları Hakk’a ulaşmaları için manevi olarak
donatıp doyuran, onlara Hakk’ın hakikatini, göksel hazinenin sırlarını
öğreten;
dört kapı kırk makam, İnsan-ı Kâmil olma yolunda kendini kendisinde fark ettiren; sevgi, hoşgörü, paylaşım, muhabbet, şefkat, erdem, merhametle hareket eden; kinden, kibirden, buğuzdan, kötü duygu ve davranışlardan uzak olmayı yeğleyen; zalimin, sömürenin karşısında yer alıp fakirin, yoksulun, yetimin, garibanın, ezilenin yanında olan; emeği kutsal bilen; ilim, irfan, kemalet ve marifetli bir toplum yaratmak için çalışan; insanlara ve insanlığa hizmet etmeyi ilke edinen; Hakk’ı insanda, insanı Hakk’ta gören; bilimsel temelde hareketi esas alan; Hazreti Ali soyuna dost olanla dost olan, düşman olandan uzak duran bir inanç sistemidir.

Kısaca. Kızılbaşlık Nedir :
Uhut şavaşında yezit ordusu ile Savaşırken sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed( s.a.v) yaralanır dişi kırılır kanı yere düşmemesi için
Hz .Ali başındaki sarığı kanı durdurması için 
Sevgili Peygamberimizin kırılan dişine yarasına tutar ve kan durur . sevgili Peygamberimiz Hz muhammed ( s.a.v ) derki. Ya Ali eğer kanımın bir damlası yere düşseydi dünya Helak olurdu der...Hz.Ali o kanlı sarığı başına sarar yezitlerle şavaşır. Yezit ordusu
Hz Aliye kızılbaşlı der..kızılbaşlık ordan kalma işte kızıl kan sevgili Hz.Muhammed ( s.a.v ) kanıdır....Hala yezit EHLİBEYT'in kanını akıtmakta..
( Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına )
insan olduğunu asla unutma
 
Girdim ilim meclisine,
eyledim kıldım talep;
Dediler ilim geride,
illa edep illa edep... -
Yunus Emre

Hak Yolunda ilerlemek
Yürek işidir, Akıl işi Değil…
Kılavuzun Daima Yüreğin
Olsun, Omzun Üstündeki
Kafan Değil. Nefsini
Bilenlerden Ol;
Silenlerden Değil..
Yol cümleden uludur, kalsın gönül yol kalmasın
 
Biz dürüst insanlar kendini hakka vermiş bireyler olarak. Sevgiyi kendi özümüzde hak bilmişiz.
Yansakta gerçek sevgiden ayrılmayız,
Şu bir gerçekki, dürüst samimi sadık olan, aşktan mahrum edilmiş, bir avuç aşka sevgiye muhtaç kalmış bireyleriz.. Fedakâr cefakâr olan iyi insanlardır. Dünyada Nankörler çok. 

Üzümü hakka vermiş,bir garip devrişim yansamda yakılsamda, sahte aşklara kanmazam, Hak muhammed Ali yolundan ayrılmazam..
Şahım yoluna serimi vermişim, doğru yolu kendimde hak bilmişim..
Hak aşkına...Şah-ı Merdan Ali aşkına
Gerçeğe hü . aşk ile.
Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
 
Yol cumleden uludur 92947 ziyaretçi (134255 klik) Yolumuz islamın özü Hak Muhammed Ali yoludur
ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol