iframe src="https://www.facebook.com/plugins/share_button.php?href=https%3A%2F%2Fuludergah.tr.gg%2F&layout=button_count&size=small&mobile_iframe=true&width=80&height=20&appId" width="80" height="20" style="border:none;overflow:hidden" scrolling="no" frameborder="0" allowTransparency="true" allow="encrypted-media"> ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
   
 
  Alevi inancı, Din bilgileri sayfası >Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına.

YOL CÜMLEDEN ULUDUR ♡ KALSIN GÖNÜL YOL KALMASIN ♡ Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına

YOLUMUZ HAK MUHAMMED ALİ YOLUDUR...

Yolumuz ilim,irfan ve insanlık sevgisi zerine kurulmuştur.

www.facebook.com/EhlibeytYOLU.1can/


HIZIR ORUCU 

12-13-14-Şubat
Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin hastalanmıştı. 
Hz. Fatıma anamız, âlemlere rahmet olarak gönderilen babası 
Hz. Muhammed’in yanına varır ve pek üzgündür. Allah’ın Resulü, kızının bu halini görünce ona ne için bu kadar üzgün olduğunu sorar. Hazret-i Fatıma anamız: “Baba, çocuklar çok hasta yatıyorlar, bir türlü ateşlerini düşüremedim” der. 
Allah’ın Resulü: “Çocuklar için üç gün oruç adağında bulun” der.
Hz. Fatıma anamız, çocukların şifa bulması için üç günlük adak (nezir) oruç adağında bulunur ve oruca niyet eder.
Hz. Fatıma anamızın nezir orucuna niyet ettiğini gören
 Şah-ı Velâyet Hz. İmam Ali ile Hz. İmam Hasan ile Hz. İmam Hüseyin’in bakımından sorumlu olan Fıdda da oruca niyet ederler.Ancak, o gün Hz. Ali Efendimizin evinde yiyecek hiçbir şeyleri yoktur. Hz. Ali Efendimiz, o günkü kazancı ile bir miktar arpa alır ve eve getirir. 
Hz. Fatıma anamız, bu arpayı el değirmeninde un eder ve üçe ayırır. Birinci bölümünü o gün ekmek yapıp beş parçaya ayırır. 
Oruçlu oldukları günün akşamı, tam oruç açacakları saatte bir yoksul, kapılarını çalar: “Ey Muhammed’in Ehl-i Beyt’i! Kapınıza miskinlerden bir yoksul geldi, açım, beni doyurunuz ki Allah’ta sizleri cennet sofralarında doyursun” der. O vakit Hz. Ali Efendimiz: “Ey insanların en hayırlısının kızı Fatıma! Şu anda kapımızda zor durumda ve aç olduğunu söyleyen bir yoksul var ne yapmamı istersin?” diye sorar. Hz. Fatıma anamız: “Bu hususta benim sana karşı en ufak bir itirazım olmaz, sen nasıl istersen öyle olsun” der.
 O vakit; tüm aile kendi lokmalarının tamamını yoksula verirler ve kendileri, su ile oruçlarını açarlar.
 İkinci günü aynı saatte bir yetim, üçüncü gün aynı saatte bir esir gelip kapılarını çalar. Birinci günkü gibi Hz. Ali ve tüm aile bu defa lokmalarını gelen bu kimselere verirler.
Dördüncü günü, Hz. Ali Efendimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i yanına alıp, Hz. Muhammed’in hanesine geldiler. Peygamber Efendimiz, onları solgun ve bitkin bir halde görünce:
- “Ya Ali! Çocukların bu hali nedir?” diye sordu. 
Hz. Ali Efendimiz, üç gün boyunca tuttukları oruçtan ve bu üç gün içersin de birinci gün bir yoksul, ikinci gün bir yetim ve üçüncü gün bir esirin hanelerine geldiğini ve yemeklerinin tamamını bu gelen kimselere verdiklerini anlatır.
O vakit Allah’ın Resulü: 
-“Ya Ali! Üç gün boyunca sizin hanenize gelen kimse 
Hızır Aleyhisselam idi. Cenab-ı Allah, sizin sabrınızı sınamak üzere, Hızır’ı sizin hanenize gönderdi” dedi. 
Tam o sırada Hz. Ali’nin hanesine Cebrail nazil oldu ve 
şu Kuran ayeti getirdi: Mealen: 
“Onlar kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirdiler. “Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden korkarız” dediler. İşte bu yüzden Allah onları, o günün fenalığından esirger, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.” (İnsan Suresi, 7, 8, 9, 10) 
 
Görüldüğü gibi, Hz. Ali, Hz. Fatıma,Hz İmam Hasan,
 Hz. İmam Hüseyin ve  Fıdda'ın tutmuş oldukları bu üç günlük oruç, onların yolundan giden tüm âlem halkına farz olmuştur. 
Aleviler de Ehl-i Beyt ve Hızır aşkına ve Allah rızası için bu üç günlük orucu tutarlar ve arkasından da Cem evinde toplanarak tutulan oruçların, kesilen kurbanların kabulü için Allah’a dua ve niyazda bulunulur. Buna Hızır Cemi denir.
 
Aslında oruç, sadece aç kalmak değildir. 
Oruç, tüm bedenin oruçlu olma halidir. Oruçlu olan kimse,
Eliyle, Diliyle, Beliyle kısacası, tüm azaları ile oruçlu olmalıdır.
 Oruç aynı zamanda nefsin islâh edilmesi için yapılan bir ibadettir. 
Hızır Orucu genellikle üç (3) gün tutulur ancak bazı 
Ocaklar da yedi(7) gün tutulduğu da bilinmektedir.

Hızır orucuna niyet duası

Bismihşah Allah Allah!
Hakk Muhammed Ali aşkına,
Yetiş carımıza diyenlerin carına yetişen,
Darda koymayan, yardımına koşan,
Hastalara şifa dertlere derman olan,
Bozatlı Hızır aşkına, oruç tutmaya niyet ettim,
Niyetimizi ulu divanında kabul eyle yüce Allahım.
Gerçek erenler demine hu...

Hızır orucunu açma duası

Bismişah Allah Allah’
Evliya enbiyaların hürmeti aşkına,
Yardım dileyenin yardımına koşan, Şifa dileyene şifa veren, derdine derman olan,
Denizde, karada darda buğda koymayan,Uğradığı yerlere bereket ve bolluk saçan, Bozatlı Hızır için tuttuğum orucu kabul eyle yüce Allahım!
Gerçeğe huu. Mümine ya Ali.

 

Ya HIZIR, ya Hızır nebi Dardayım ya Hazır Hakkın darındayım ya Hızır gel Yetiş Xızır youtu.be/3bHXRSUgrmU





  

Yol içinde yol ararsan yol muhammed Ali'nindir 

Hz. Ali ( r.a ) Anadolu Alevirin yolunun kurucusu ve baş önderidir Aleviler ona tarifsiz bir sevgiyle bağlıdırlar. Öyle ki, onu sevmek, dindir, imandır. Nitekim Hazreti Muhammed, “ Ali’yi seven beni sever, beni Seven Allah’ı sever.” Demek suretiyle Hazreti Ali sevgisinin İslam’daki yerini ve önemini çok açık bir biçimde dile getirmiştir.
 
Hazreti Ali, zulme karşı başkaldırmanın tarihsel simgelerinden biridir. O mazlumların en büyük lideridir. Kendisi de büyük haksızlıklara uğramış, büyük acılar yaşamıştır. O, Tanrı’nın en sevgili kullarındandır. Onda üstün nitelikler vardır. Bu üstün nitelikler ona Tanrı tarafından verilmiştir. O, seçilmişlerdend ir. O, Tanrının rızasını kazanmış / murtaza olanlardandır. O, evveldir. O, ahirdir. O, batındır. O, zahirdir. O, candır. O, canandır. O, dindir. O, imandır.
 
Anadolu Alevilerin ona duydukları tarifsiz sevgi ve bağlılığın bir yansıması olarak onu çeşitli adlarla anmaktadır.
 
O, Şah – ı Merdan’dır. Yani yiğitlerin şahıdır.
O, Şah – ı Evliya’dır. Yani velilerin şahıdır.
O, Şir – i Yezdan’dır. Yani Tanrı’nın arslanıdır.
O, Nihan’dır. Yani sırdır.
O, Şah – ı Velayet’tir. Yani veliliğin şahıdır.
O, Ebu Turab’tır. Yani toprağın babasıdır.
O, Bab’ül – İlm’ dir. Yani bilimin kapısıdır.
O, Emir’ül – Mü’minin’ dir. Yani İnananların önderidir.
O, Haydar’dır. Yani arslandır.
O, Vechullah’tır. Yani Tanrı’nın yüzüdür, tecellisidir.
O, Kur’an - ı Natık’tır. Yani Konuşan Kur’an’dır.
O, Levh - i Mahfuz Kalemidir. Yani Korunmuş Levha'yı yazan Kalemdir.
O, Nur - u Rahman'dır. Yani Tanrı'nın ışığıdır. 
 
--------------------------------
 
Dün gece gördüm seni Ya Alim
Gülerek geldin sen bana
Korktum ürperdim de yüce heybetinden
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
Bir nebze de olsun yürür oldum yoluna
Al sancağı almışsın koluna
Ehlibeyt hanedanın yanında
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
Secde etmek istediğinde katına
Aşk ile girdin gönül bağıma
Kapandım dizlerine elin ayağına
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
Zülfikarı takmıştın beline
Seni gören kilit vurdu diline
Kafirlerin tümü eğildi önünde
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
Hakkın emirymiş senin işin
Nur ile kaplı cemalin
Alemde yok ne eşin ne de benzerin
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
Çobanım çok sever Ali’yi özünden
Dostunun dostuyum Ali’yi övenden
Kölen olan hanedanından
Dün gece gördüm seni Ya Alim
 
 

Alevilikte,Dört Kapi Kirk Makam

 
Dört Kapi Kirk Makam seklindeki Kamil (olgun) insan olma ilkelerini Hünkar Haci Bektas Veli’nin tespit ettigine inanilir.Haci Bektas "Kul Tanri’ya kirk makamda erer, ulasir, dost olur." buyurmuslardir. Bu ilkeler asama asama insani olgunluga ulastirir. Bir baska yoruma göre ise seriat anadan dogmak, tarikat ikrar vermek, marifet nefsini bilmek, hakikat Hakki özünde bulmak yollaridir.  
 

Dört Kapı şunlardır:

 
1.Seriat2.Tarikat3.Marifet4.Hakikat
Her kapının on makamı vardır.
 

ŞERİAT MAKAMLARI: 

 
1.İman etmek
2.İlim öğrenmek
3.İbadet etmek
4.Haramdan uzaklaşmak
5.Ailesine faydalı olmak
6.Çevreye zarar vermemek
7.Peygamberin emirlerine uymak
8.Şefkatli olmak
9.Temiz olmak
10.Yaramaz ve sakıncalı işlerden sakınmak
 
Şeriat Kapısı’nı ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz: 
 
Kendi öz benliğini kötülükten arıtmayangelişmemiş olgunlaşmamış insanın din kuralları ve yasalar zoruyla eğitilmesi kişilere ve topluma zarar verecek hareketlerde bulunmasına meydan verilmemesidir.
 

TARİKAT MAKAMLARI: 

 
1.El almak / Tövbe etmek
2.Mürşidin öğütlerine uymak
3.Temiz giyinmek
4.İyilik yolunda çalışmak
5.Hizmet etmeyi sevmek
6.Haksızlıktan korkmak
7.Ümitsizliğe düşmemek
8.İbret almak
9.Nimet dağıtmak
10.Özünü fakir görmek
 
Tarikat kapısını ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz: 
 
İnsanın kendi öz iradesiyle hiç bir dış zorlama olmadan her türlü kötülüğü benliğinden kovabilmesi elinden gelebilecek tüm iyilikleri hiç kimseden esirgememesi aşamasıdır.
 

MARİFET MAKAMLARI: 

1.Edepli olmak
2.Bencillik kin ve garezden uzak olmak
3.Perhizkârlık (İsraf ve müsriflikten kaçınma)
4.Sabır ve kanaat
5.Utanmak
6.Cömertlik
7.İlim öğrenmek
8.Hoşgörü olmak
9.Özünü bilmek
10.Arif olmak (kendini bilmek)
 
Marifet kapısını ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:
 
Duygu ve ilimde en yüksek düzeye ulaşmaktanrısal sırları fark etmektir.
 

HAKİKAT MAKAMLARI: 

 
1.Alçak gönüllü olmak
2.Kimsenin ayıbını görmemek
3.Yapabileceği hiç bir iyiliği esirgememek
4.Allahın her yarattığını sevmek
5.Tüm insanları bir görmek
6.Birliğe yönelmek ve yöneltmek
7.Gerçeği gizlememek
8.Manayı bilmek
9.Tanrısal sırrı öğrenmek
10.Allahın varlığına ulaşmak
 
Hakkı görmek zaman ve mekân üstü Tanrısal Dem’in kudreti içinde Devr-i Alem’e dönmektir.......
 
  ♡•••••••••••••••••••••••••••♡
 

Alevilikte amaç, Insan-i Kamil olmaktır

 
Insan-i Kamil olma yolunda “Yol güzergahı“ kesinlikle essiz örnek Hz.Ali’dir.
 
Bu dogrultuda Hak Muhammed Ali üçlemesini, ezelden ebede kalpten kabul edip Ulu Yolumuzda gereklilik esasları vazgeçilmez kılan; Ilahi emirler, Farz, Ikrar, Erkan, Sünnet, Dört kapı kırk makam, Eline Diline Beline, Imam Cafer-i Sadık’in buyruğu, Tevella ve Teberra gibi olmazsa olmaz, Yol’un kurallarına riayet etmeyle kişi Insan-i Kamil olabilir. 
 
Alevilikte örnek alınan, yüksek ahlak değerlerinin başı ve kaynağı olan temel direği: Hz.Ali ve soyundan gelen 11 Imamlardır.
 
Peki bu Yol’da esas kuralları özümseme ve uygulama şartları nelerdir.?
 
Kısaca bir Alevi: Allah’a inanip, bütün varlığı ile teslimiyet gösterip, Ilahi emirlerini yerine getirmesi gerekir. Hz.Peygamber’e iman etmesi gerekir.
 
Dolaysıyla dört Semavi dinleri (Tevhid) kabullenmesi gerekir.
 
Hz.Ali’nin Velayetine inanmalidir, soyundan gelen Imamları Yol önderleri olarak kabullenmesi gerekir.
 
Alevi bir canın: üstün takvasıyla (Allah’a bağlılılığı-Allah’a inanmak), derin bilgiye sahip, özü ile sözü bir olmasıyla, her türlü kötü nefislerden ve arzulardan arınıp güzel ahlaki değerleri ile insanlara örnek olmalıdır. Kısacası Alevilikte amaç insan-i kamil olmaktır.
 
Alevilikte tasavvuf öğretileri gereği, aynel yakın, ilmen yakın, cismen yakın (Hakkel yakın), dereceleri aşması doğrultusunda, kişi Hakk’a yakın olması amaçlanır. 
 
Ulularımızın deyimiyle ‘’Hakk’ı uzakta arama sakın, sen seni bilirsen Hakk sana yakın’’. (Vahdet-i Vücut)
 
Allah’ın iradesi ile vasilerin en üstünü kılınan, Allah’ın hücceti (delili, kanıtı) olan Hz.Ali, ilahi niteliklere sahip oluşu, olağanüstü güce ve Hz.Muhammed’e en yakın olması, onun gizli sırlarını bilen, hak ve adaletin uygulayıcısı, mazlumların umudu, zalimlerin korkusu olan Hz.Ali, Aleviliğin temelini oluşturur.
 
Alevilikte örnek alınan Ulu Şah-ımız hakkında sonsuz methiyeler (övgüler) vardır, dolaysıyla bir kaç örnek verelim.
 
Hz,Muhammed buyuruyor ki;
 
"Ben kimin Mevlası isem, Ali de onun Mevlasıdır." "Ben ilmin şehiriyim, Ali de 
onun kapısıdır."
 
"Ben ve Ali aynı Nurdan geldik."
 
"Kim bizim Velayetimizden ayrılırsa veya başkasını bize tercih ederse, kuşkusuz 
onlar doğru yoldan ters yüz döndürülmüşlerdir." 
 
"Allah tarafından tayin edilen bir Imam-ı olmaksızın sırf kendini yoran bir ibadetle, 
 
Allah’a kulluk sunan bir kimsenin çabası kabul görmeyecektir." 
 
Dolaysıyla Aleviler olarak ikrar verdiğimiz, bağlandığımız O yüce Hz.Şah-ı Velayet’in Nurlu Yolunu benimsemiş ve özümsemiş Aleviler olarak, Aleviliğin temel kosullarını kendimize ilke edinmemiz gerekir.


Hz. Ali efendimize söyle soruyorlar, 124 Nebî geldi ya Ali buna ne diyorsun, Hz Ali efendimiz söyle söylüyor 124 Nebi'nin sırrı Dört kitapta gizlidir, Dört kitabın sırrı kuran-ı kerimde gizlidir, Kuran'ı Kerimin sırrı fatiha suresinde gizlidir, fatiha suresinin sırrı Bismillahirrahmanirrahim de gizlidir, İşte o Bismillahirrahmanirrahim altındaki nokta benim, Söyle ey Gündüz ey Gece Allah tekdir Allah yüce o Doğmaz doğrulmaz kimse ona denk olmaz, Salat ve selam sana olsun ya Muhammed Mustafa, Salat ve selam sana olsun ya Ali'yel Murtaza, Haticeyi Kübra Fatımayı tül Zehra hayru nisa. Salat ve selam sana olsun ya imam-ı Hasan müctaba, Salat ve selam sana olsun ya imam-ı Hüseyin-i Deşti kerbela,. 
Biz Ali’nin müminleriyiz yoluna ser verip yolundan dönmeyenleriz. Başım, Bedenim, ruhum, cümle varlığım onun yoluna kurban olsun.. Aşk ile canlar aşk ile = ??
www.facebook.com/EhlibeytYOLU.1can/
 
♡♡♡
Yol içinde yol ararsan yol muhammed Ali'nindir
 
 1✔İlim, hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır.
2✔İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır
3✔Yolumuz; ilim, irfân ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.
Hünkâr Hacı Bektaş'ı veli
Yolumuz Hakk Muhammed Ali yoludur
 
Ya Allah ya Muhammed ya Ali Diyenlerdeniz
Kalsın gönül yol kalmasın-
 
Alevilik,
Hakk Muhammed Ali, Ehl-i Beyt ve Oniki İmam kutsallığını, sevgisini, sevdasını yüreğinde taşıyan;
Keremler Sultanı Ali’yyel Murtaza’nın Hazreti Muhammed’in vekili, vasisi, halifesi, imamet kapısının başı, velayet kapısının şahı olduğuna inanan;
Ali evine ve onun soyuna bağlanan, ikrar-ı bent olup Ali evinin İslam tasavvufu inancıyla hareket
eden;
Hazreti Ali’nin adaletinden, onun insani değerlerinden ayrılmayan;
insanı merkez alıp, yüreği insan sevgisiyle dolu, insanın hak ve hukukuna, bütün canlıların hak ve hukukuna riayet eden; çevre dengesiyle uyum içinde yaşamayı ilke edinen;
bütün inançlara saygı ve hoşgörüyle bakan; din, dil, ırk, cins, renk farkı gözetmeyen;
eline, diline, beline, işine, aşına, gözüne sahip olma ilkesiyle hareket eden;
inançlı, imanlı, ikrarlı, itikatlı insanları bünyesine alarak, onları Hakk’a ulaşmaları için manevi olarak
donatıp doyuran, onlara Hakk’ın hakikatini, göksel hazinenin sırlarını
öğreten;
dört kapı kırk makam, İnsan-ı Kâmil olma yolunda kendini kendisinde fark ettiren; sevgi, hoşgörü, paylaşım, muhabbet, şefkat, erdem, merhametle hareket eden; kinden, kibirden, buğuzdan, kötü duygu ve davranışlardan uzak olmayı yeğleyen; zalimin, sömürenin karşısında yer alıp fakirin, yoksulun, yetimin, garibanın, ezilenin yanında olan; emeği kutsal bilen; ilim, irfan, kemalet ve marifetli bir toplum yaratmak için çalışan; insanlara ve insanlığa hizmet etmeyi ilke edinen; Hakk’ı insanda, insanı Hakk’ta gören; bilimsel temelde hareketi esas alan; Hazreti Ali soyuna dost olanla dost olan, düşman olandan uzak duran bir inanç sistemidir.

Kısaca. Kızılbaşlık Nedir :
Uhut şavaşında yezit ordusu ile Savaşırken sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed( s.a.v) yaralanır dişi kırılır kanı yere düşmemesi için
Hz .Ali başındaki sarığı kanı durdurması için 
Sevgili Peygamberimizin kırılan dişine yarasına tutar ve kan durur . sevgili Peygamberimiz Hz muhammed ( s.a.v ) derki. Ya Ali eğer kanımın bir damlası yere düşseydi dünya Helak olurdu der...Hz.Ali o kanlı sarığı başına sarar yezitlerle şavaşır. Yezit ordusu
Hz Aliye kızılbaşlı der..kızılbaşlık ordan kalma işte kızıl kan sevgili Hz.Muhammed ( s.a.v ) kanıdır....Hala yezit EHLİBEYT'in kanını akıtmakta..
( Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına )
insan olduğunu asla unutma
 
Girdim ilim meclisine,
eyledim kıldım talep;
Dediler ilim geride,
illa edep illa edep... -
Yunus Emre

Hak Yolunda ilerlemek
Yürek işidir, Akıl işi Değil…
Kılavuzun Daima Yüreğin
Olsun, Omzun Üstündeki
Kafan Değil. Nefsini
Bilenlerden Ol;
Silenlerden Değil..
Yol cümleden uludur, kalsın gönül yol kalmasın
 
Biz dürüst insanlar kendini hakka vermiş bireyler olarak. Sevgiyi kendi özümüzde hak bilmişiz.
Yansakta gerçek sevgiden ayrılmayız,
Şu bir gerçekki, dürüst samimi sadık olan, aşktan mahrum edilmiş, bir avuç aşka sevgiye muhtaç kalmış bireyleriz.. Fedakâr cefakâr olan iyi insanlardır. Dünyada Nankörler çok. 

Üzümü hakka vermiş,bir garip devrişim yansamda yakılsamda, sahte aşklara kanmazam, Hak muhammed Ali yolundan ayrılmazam..
Şahım yoluna serimi vermişim, doğru yolu kendimde hak bilmişim..
Hak aşkına...Şah-ı Merdan Ali aşkına
Gerçeğe hü . aşk ile.
Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına
 
Yol cumleden uludur 92253 ziyaretçi (133325 klik) Yolumuz islamın özü Hak Muhammed Ali yoludur
ALEVİ, İNANCI DİN BİLGİLERİ SAYFASI, Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol